14 Nisan 2012 Cumartesi

Merhaba Dünya!



en son ağustos ayında giriş yapmışım sisteme. o zamandan bu yana ha bugün ha yarın bişeyler yazayım dedim ama bi türlü fırsat bulamadım. başıma gelen onca şeyden sonra bu zamana kadar yaşamamı ya da aklımı yitirmememi de büyük bir başarı olarak görüyorum.

16 Ağustos 2011 Salı

15 Ağustos 2011 Pazartesi

İncir Reçeli


bu gece İncir Reçeli'ni izledim. gayet de memnun oldum ama olmadım da. Sebebi de beni bitirdi gece gece. zaten hastayım... gözlerim yaşarıyordu gündüz ve gecenin bu saatinde ağlatmayı başardı.
hep böyle zaten. İnsanlar hep böyle sınanıyor. Hiçbirşey mükemmel gitmiyor. MUTLAKA ama MUTLAKA bir ana sorun çıkıyor. Manası yok. Şükür etmekle ne kadar ilgisi var bilmiyorum ama sınanmak olsun bunun adı...

filme dönersem...
beni kopardı şu yaşamdan bir buçuk saatliğine...

''Bana Nefes Alan Bir Şeyi Sevme Hakkı Vermediler, Bende İncir Reçelini Sevdim.. İncir reçeli sendin aşkım...''

Sen öyle bir gidersin ki, bırak yaşamayı insanın nefes alması bile yarım kalır...

Benim bu derdim Ne yağan yağmurda Ne yalancı sonbaharda Ne bomboş sokaklarda… Kırılmış her yanım Kaybolur zaman saçlarında Gözlerim sokaklarda Sebebi isyan aşkım… İçim yanar, içim kanar da İsyan! Geriye bir avuç yalan Beni bu derde sen attın da, gittin ya kafam hep duman…

7 Ağustos 2011 Pazar

BIZIMKISI BIR AŞK HIKAYESI
Sizin için ne derece önemi var bunu bilmiyorum ama ben bu satırları yazarken
gözümden damlalar akıyor klavye üzerine. Erkekler ağlamaz lafı bana göre değil. Ağlamaktan hiç utanmadım,duygularım,acılarım beni boğduğu zaman hep
ağladım.Yine ağlıyorum... Sizleri tanımıyorum ama sizlerle paylaşmak
istiyorum.Lütfen;bu satırlara bir seven olarak sahip çıkın ve lütfen yazılı
satırlar olarak geçmeyin. Okudukça yeryüzünde insanlar neleri yaşarmış
diyeceksiniz buna eminim. Bir memur ailenin en küçük çocuğu olarak babamın
tayininin çıktığı bir köye taşındık.
Huzursuzdum,okulumu bir köy okulunda okumaktansa ,
şehirde medenice okumak istiyordum.kaydımı yaptırdı babam
okula.İlkokul 4. sınıftan başladım köy okuluna.Beni bir sınıfa
verdiler.Öğretmen köyde yabancı olduğumu biliyordu ve hangi sıraya oturmak
istiyorsan otur dedi bana.Bir kızın yanı boştu sadece, oraya oturdum.
Hayatımı adadığım,gidişiyle beni bitiren insanla ilk o zaman tanıştım.İsmi Altınay idi.
Çocuk yaşımda bile onun güzelliği beni çok etkilemişti.Masmavi
gözleri,gamze yanakları ile arada bir bana dönüp gülüşü,yanlış yazdığım
notlarımda kendi silgisiyle defterimdeki hatayı silmesi beni o minik yaşımda
ona bağladı.O dönemlerde çocukça bir arkadaşlıktı. Zaman ilerledikçe onsuz
tek saniye geçiremiyordum.ya ben onlara gidip ders çalışıyor, yada o bize
geliyordu.Mükemmel bir paylaşımcıydı.Yüreğini,sevgisini,dostluğunu daha o
yaşta vermişti bana.İlkokulu birlikte okuduk ve aynı sırada bitirdik.Hep
onunla hep ona biraz daha alışarak. Ortaokula geçtiğimizde ailelerimize rica
ettik ve bizi aynı okula yazdırdılar, hatta aynı sınıfa,hatta aynı sıraya
oturmamız için babalarımız öğretmenlere adeta yalvardılar.Başarmıştık.
Yine aynı sıradaydık.Geride kalan ilkokul dönemindeki iki yılda anladım ki
onsuz hayat bana huzur vermiyordu.Yaşımız olgunlaştıkça o beni,ben onu daha
çok seviyordum.
Çocukça başlayan arkadaşlığımız sevgiye aşka dönüşmüştü ortaokul
yıllarımız bitmek üzereyken.Şehir merkezinde.Ailelerimiz liseye geçtiğimiz
sırada ortak bir karar aldılar.Buna göre tek ev kiralayacak ikimiz aynı evde
kalacaktık.Annem de bizimle kalacaktı.Allah\\\'ım o karar bize iletildiğinde
dakikalarca sarmaş dolaş kutlamıştık bunu.Ona aşık olmuştum.Aynı duyguları o
da paylaşıyordu ve bunu fark eden ailelerimiz okul bittiğinde evlendirelim
diye karar almışlardı bile.Ona tapıyordum artık.Haşa Allah\\\'a şirk koşar gibi
günah işlercesine seviyordum.İlk elini tuttuğumda sakın bir daha bırakma
demiştim. Yanakları kızarmıştı,utanmış ve başını önüne eğmiş,gülümsemiş ve
elimi sıkı sıkı kavramıştı.Artık her gün elele tutuşup okula gidiyor okuldan
çıkarken elele dolaşıyor geziyor öyle gidiyorduk evimize.Arada bir elleri
terler ve her terleyişte elini elimden kurulamak için çekerdi.Bunu her
yaptığında kızar elimi bırakma diye azarlardım,hep tamam tamam diyerek
gülümser ve hızla elini avucuma sokuştururdu.
Her şey harikaydı,dünya cennet
gibiydi gözümüzde.Yıllar akıp gidiyordu mutluluk içinde.Nihayet liseyi de
bitirmek üzereydik.karne dönemi gelmişti.Karnelerimizi aldık hiç kırığımız
yoktu.Sevinçle sarıldık birbirimize elimi tuttu.bunu kutlamak için bir
cafeye gidip cola içerek kutlayacaktık.Okulun az ilerisinden geçen bir çakıl
yol vardı.Her zaman toz duman içinde olurdu.çakıllarla kaplıydı.O yolun
benim ve ölürcesine sevdiğim insanın ayrılmasında bu kadar rol
oynayacağını bilsem hiç girer miydik o yola.Neler vermezdim o yolu yürümemek için.
Eli yine elimdeydi,ansızın elini çekti,terlemişti yine eli.Sanırım dört
adım atmıştım.Dönüp yine azarlayacaktım.Çünkü hem elimi bırakmış,hem de
geride kalmıştı.Dönüp baktığımda Dünya başıma yıkıldı.Sanki gök kubbenin
altında kaldım.yerdeydi ve yüzünden kan fışkırıyordu.ne yapacağımı bilemedim
üzerine kapandım yüzüne yapışmış saçlarını kaldırdığımda hayatımı bitiren o
görüntüyle karşılaştım.Başı kesilmiş bir tavuk gibi
çırpınıyordu.
Suratına bir taş parçası bıçak gibi saplanmıştı ve bakmaya doyamadığım mavi
gözlerinden biri akmıştı.Suratının yarısı yoktu.Hırlıyordu bana bir şeyler
demek istiyor kanla kaplı diğer gözünü temizleyerek bana bir şeyler
demeye çalışıyordu.Yoldan geçen bir kamyonun tekerinin altından fırlayan bir
taş suratına saplanmıştı.Ölürcesine bir aşkı,geleceğimizi kibrit
büyüklüğünde bir taş parçasının bitireceğini bilemezdim.Donuk donuk hiç konuşamadan
yüzüne bakmaktan başka bir şey yapamıyordum. Ellerini tuttum kaldırdım
başını göğsüme dayadı ve elimi sıkı sıkı tuttu.Akan kan ellerimize
damlıyordu.Yoldan geçen bir araba durmuş bizi seyrediyordu,hastaneye
yetiştirelim dediğimde kanlı olduğu için almadı ve kaçtı gitti.
Kimse arabaya almıyordu.çevreme bakıp yardım eden demekten,ona dönüp seni
seviyorum,beni bırakma,dayan demekten başka bir şey yapamıyordum.İki dakikalık bir
çırpınıştan sonra kucağımda öldü.Cennet olan Dünya 5 dakikada cehenneme
döndü.Tam dokuz yıl oldu onu yitireli.
Kendime olan güvenimi yitirdim.Artık kimseyi sevemem,kimsede beni
sevemez korkusundan kurtaramıyorum kendimi.Bitkisel hayatta gibiyim.Tek elimde
kalan bu net.bu net aracılığıyla sizinle paylaşmak istedim.Yitiren,ya da ben
yitirenle paylaşmak isteyen herkese elleri terlese bile ellerimi
bırakmamaları şartıyla elimi uzattım.Dost,kardeş,arkadaş ne olursanız
olun ama elimi bırakmayın.Size sesleniyorum, elimi bırakmayın lütfen...


Temelli mi gidiyorsun?
Bak elimin sıcaklığı geçmeden gel
Hani elimi sımsıkı tutmuştun ya
Hiç bırakmayacak gibi
Bıraktin ama soğumadan gel!

9 Temmuz 2011 Cumartesi


bikaç zamandır o kadar sıkılıyorum ki aldığım uyarılar, yaptığım uyarılar falan artık beni bunaltıyor. geçen gece insanların nasıl cinnet geçirdiklerini gerçekten hissetme fırsatı buldum. bir an beynimin kafatasıma sığmadığını gözlerimin yuvalarından çıkacağını sandım. gözüme uyku girmedi.
en son kendimi telkin ettim de kendime geldim. borç içinde yaşamıyorum. sıkılıyorum. ki bunlar benim borcum değilse bu daha da kötü bir durum.
ama bi alayım ondan sonra görecem ve gösterecem.
Allah'ıma yalvardım o gece. sürekli yalvarıyorum. beni kurtar bu dertlerden diyorum. inşallah duyuyordur beni. kaybedecek çok şeyim var. ki bu yüzden korkuyorum. Allah'ım yüzümü kara çıkarma...

10 Mayıs 2011 Salı

Gına geldi


Sıkıldım hacı yaa... valla... sabah kalk işe git, tüm gün didin didin dur. onun postası kargosu parası derken nefes alacak vakit bulama ve üstüne üstlük bunu bi askeri birliğin içinde yap. bi tane sivile hasret kal ve sohbet edeme...
ha bi de bu aralar yalnızım be...
görüştüğüm bir bayan var ama o beni mutlu etmiyor. 2 ayı geçen süredir görüşüyorum ama ilk günü geçersek 2.günden itibaren aynı şeyleri konuşup duruyoruz. aslında ben hiç konuşmuyorum desem yeridir. o sürekli anlatıp duruyor. bana neden hiç konuşmuyosun cevap vermiyorsun diyor ben de aynı şeylerden bahsetmekten bıktım diyorum. bir keresinde artık karşıma hergün olan sorunlarınla karşıma çıkıp gelip kafamın etini yiyeceğine bi kitap oku bi gazete oku ya da haberden bahset bunun üzerinden tartışalım diyorum ama nafile...
denk birisini bulamıyorum yaa... olan da bu marmariste bulunmaz...